Kültürlerarası İletişim

[Yazar]: Fatih YAPICI   
[Yayınevi]: Akademisyen Kitabevi

%20
[indirim]
150.00 TL
120,00 TL

Ücretsiz Kargo

1000 TL ve üzeri


  • İç Sayfa Özellikleri:  Renksiz

  • Kapak Tipi:  Ciltsiz

  • Sayfa Sayısı:  137

  • Kitap Dili:  Türkçe

  • Basım Yılı:  2022

  • DOI Link:  10.37609/akya.1324

  • BISAC:  BUS007000

  • ISBN Numarası:  9786258399387

Kültürlerarası iletişim, insanlık tarihi ile başlar. Kültürlerarası

iletişim teorisi ise, 1950’li yıllardan itibaren özellikle iletişim alanında

ilgi çeker. Bununla birlikte konu, ülkemizde henüz akademik

çevrelerde yeteri kadar tanınmamaktadır. Kavramın temelinde

kültür ve iletişim yatar. Kültür, çeşitli bilim insanlarınca çok

değişik biçimlerde tanımlanır. Bunun nedeni, kültürün hayatın

her alanında varlık göstermesi ve insan yaşamını doğumdan ölüme

kadar düzenleyen bir kurum olmasıdır. Kültür, aileden başlayarak

toplum içerisinde çevreden kazanılır. En basit ve küçük

toplumların dahi kendilerine özgü bir kültür sistemleri vardır ve

hiçbir toplum dünyadan tamamen ayrı bir biçimde yaşayamaz.

Mutlaka farklı toplumlarla iletişim kurmak zorundadır.

İletişim, en az bir gönderici ve alıcıdan oluşan bilgi aktarımı

sürecidir. İletişim süreci, insanların üzerinde anlaştıkları çeşitli

kodlar ile gerçekleştirilir. Aynı doğal dil gibi bir göstergeler sistemi

olan kültürel kodlar da toplumun kendi içinde anlaşmasını

sağlar. Bu kodların, farklı kültürlerle iletişim sırasında aktarımına

kültürlerarası iletişim denir. Kültür, toplumu bir arada tutan

değerler sitemi olarak toplumdan topluma farklılık gösterir.

Çünkü kültür, onu üreten insanların dünyaya bakış biçimini,

onu algılayış şeklini, değerlerini ve dünya görüşünü yansıtır. Bu

açıdan kültürel farklılıklar, iletişim sırasında sorun olabilir.

Bu kitabın amacı, kültürlerarası iletişim konusunda ülkemizde

yapılan az sayıdaki çalışmaya katkı sağlamaktır. Bu kapsamda

Türkiye’de daha çok bilinen Batıdaki yaklaşımlara değinilmekle

birlikte, Rusya’daki kültürlerarası iletişim teorisinin gelişimi

anlatılmıştır. Rusya’daki çalışmalar Batıdaki gibi iletişim odaklı

değil, dilbilim ve dil-kültür ilişkisi çevresinde doğmuş ve ilerleiv

miştir. Rusya’da 1970’li yıllardan itibaren ülkedilbilim, Rusçanın

yabancı dil olarak öğretimi yöntemine yoğunlaşır. Bu kapsamda

dil ve kültür ilişkisi açıklanarak bunun dil öğretiminde kullanılması

Şu da belirtilmelidir ki kültürlerarası farklılıklar, kültürlerarası

iletişimin engelleri değil aksine farklı kültürlerin birbirlerini

tanıyıp anlaşmaları için bir neden olarak görülmelidir. İnsan,

çeşitli grup, kavim, millet ve topluluklar halinde yaşamaktadır.

Dolayısıyla her topluluğun farklı bir kimliği vardır. Bu toplulukların

birbirlerini kendi kimlikleriyle tanıtma ve farklı kimliklerle

tanışması, bu sırada da birbirlerine saygılı olmaları beklenir.

Bu kitabın hazırlanması sırasında sevgisini ve şefkatini her

an üzerimde hissettiğim kıymetli eşime, sabırla benim çalışmamı

tamamlamamı bekleyen sevgili çocuklarım Zeynep ile Muhammed

Taha’ya ve dualarını eksik etmeyen anneme ve babama

minnettarım. Ayrıca çalışma konusunda beni cesaretlendiren,

maddi-manevi destekleyen ve gayretlendiren değerli dostum

Mehmet Özberk’e ve akademik anlamda emekleri olan Ankara

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Slav Dilleri ve Edebiyatları Bölümü’nün

değerli öğretim üyelerine teşekkürü borç bilirim.

  • Renksiz

  • Ciltsiz

  • 137

  • Türkçe

  • 2022

  • 10.37609/akya.1324

  • BUS007000

  • 9786258399387

0

[Ortalama Puan]

[Yalnızca kayıtlı kullanıcılar değerlendirme yazabilir.]

[Benzer Kitaplar]